Bizans’ın Gizli Tarihi’ni yazan Prokopios aynı fikirde olmasa
da İmparatorla evlendikten sonra Teodora’nın kocasına sadık kaldığı kabul
edilir.
Jüstinyen’in yasa tanımaz davranışları karşısında düşman gruplar olan mavilerle yeşiller birleşir ve nika, nika (yani zafer! Ki “nike” isimli ayakkabı markası da grek mitolojisindeki zafer tanrıçası nike’dan almıştır adını…) haykırışları arasında içlerinde Ayasofya da olmak üzere önemli binaları ateşe verirler.
İsyan karşısında Jüstinyen korkuya kapılır, gemilerinin hazırlanmasını, hazinelerinin yüklenmesini emreder. Komutanları Belisarius ve Narses de yanındadır. Teodoraya hazırlanmasını söyler.
Hayır! Der Teodora ve devam eder…
Belki kadınların erkekler önünde konuşması ve korkaklara
cesaret vermesi doğru değildir ama tehlike anında herkes elinden geleni
yapmalıdır. Bence bu durumda kaçmamız bize bir şey kazandırmaz. Kaçarak
kurtulsak bile bunun sonu yoktur. Nasıl olsa dünyaya gelen her kişi ölecektir.
Hükümdar olan bir kimse sürgünde yaşayamaz.
Ben asla ne imparatoriçelik giysimi çıkaracağım, ne de son günüme kadar
ünvanımı bırakacağım. Ey İmparator! Kaçarak kurtulmak istiyorsan bunda bir
güçlük yok. Hazinen var, gemilerin hazır bekliyor. Ama sarayından ayrıldığın zaman hayatını da
yitirmiş olacaksın. Kaçışınız size ölmeniz kadar saygı getirmeyecektir. Bana
gelince, eskilerin dediği gibi imparatoriçelik kaftanımı kendime kefen
yapacağım.
Teodora’nın dik duruşu imparatoru ve komutanlarını kendine
getirir. Komutanlar askerlerini toplar. Hipodroma doluşmuş yaklaşık 30000 isyancı kılıçtan geçirilir
ve düzen sağlanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder