5 Temmuz 2018 Perşembe

474 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

Liberal liboşlar henüz tutuklanmamıştı, Hasan Cemal, Oya Baydar, Cengiz Çandar, Baskın Oran, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Murat Belge, Eser Karakaş, Nuray Mert, Halil Berktay, Hadi Uluengin vb. "Mayın Eşeği" olduklarının henüz farkında  değillerdi. Feto'nun her istediği veriliyor, kendisine methiyeler düzülüyordu. Dünya liderleri Erdoğan'la görüşmek üzere sıraya geçmişlerdi yani Macron henüz ortada yoktu ve "dünya lideri olmak iyi ama her hafta Erdoğan'la  görüşmek olmasa" mealindeki beyanatı henüz verilmemişti. "Yetmez ama evet!" furyası henüz başlamamıştı.  Bir iki gazete ve gazeteci dışında hemen herkesin Erdoğan'dan demokratik lider çıkabileceğine (Demokrasi benim için amaç değil araçtır" demiş olmasına karşın.) inandığı yıllardı. CHP'ye vurmak adına kurucu liderlere, kurucu değerlere ve özellikle laikliğe saldırılar henüz alttan alttan yapılıyordu ki ben altta linkini verdiğim yazıcığımı yazmış, bugünleri yani AKP vekili Tülay Babuşçu'nun 90 yıllık reklam arası bitti dediği 12 Ocak 2015 tarihinden aslında çok daha önce reklam arasının bittiğini vurgulamıştım.
https://dorduncuroma.blogspot.com/2013/09/demokratik-laik-cumhuriyete-elveda.html

474 sayılı khk ile 90 değil ama 95 yıllık reklam arası kesinlikle bitti. Üşenmeyip üstte linkini verdiğim yazımı okursanız Mozart mı, Webber mi?  yönündeki sorumun yetersiz olduğunu fark ettiğimden bu yazıyı kaleme almamın  zorunlu olduğunda kesinlikle benimle hemfikir olursunuz. Gelinen noktada Mozart, Webber yetmez,  bizi  Missa Solemnis paklar ancak. Missa Solemnis çok uzun, en iyisi son kısmı olan Agnus Dei'ye link vereyim. Buradaki Agnus (kuzu) biz yani "Laik Cumhuriyet" yanlısı olanlarız 😣

https://www.youtube.com/watch?v=URMtKDr7Gww