25 Ekim 2016 Salı

PARANOYA 2

1984 yılında başlayan pkk kalkışmasını takip eden günlerde Türkiye iç savaşa mı sürükleniyor sorusuna evet iç savaşa sürükleniyoruz ama Türk Kürt savaşına değil laik antilaik savaşına sürükleniyoruz derdim. Ogün bugündür aynı şeyi söyleyip duruyorum.Arkadaşlarım beni anlamıyor, bana hak vermiyorlardı ki bugün gazetelerdeki bildirilerini okuyunca arkadaşlarımın değil, Osmanlı Ocakları'nın benimle aynı fikirde olduklarını gördüm..
Arkadaşlarım, "iyi de neden din savaşı olacak dediklerinde" dinsel kavramlar gittikçe yaygınlaşıyor, yaşam biçimimiz, kültürümüz İslamiyet doğrultusunda değişiyor, Bir süre sonra İslami yaşam biçimine ayak uydurmak istemeyenler ile İslamı yaşam biçimi yapmak isteyenler zorunlu olarak çatışacaklardır diyordum. Dinler doğaları gereği toplumu biçimlendirmek zorundadır. "Hem Müslümanım hem de örneğin namaz kılmam, hesabını O Dünya'da Allah'a veririm diye bir şey yok" dayatmalarına maruz kalacağımız günlerin yakın olduğunu söylerdim.
Atatürk, "biz yarım yamalak olsa dahi şeriatla yönetilen bir ülkede büyüdük, şeriat  insan yapısına aykırıdır, bundan sonra laik düzen olacak" dedi ve oldu ama biz laik düzeni anlayamadık, Laik düzen için bir bedel ödemedik. Bu yüzden değerini bilmiyoruz. Müslüman ülkeler arasında Humeyni'yle değişim geçiren İran halkı bedel ödüyor. Gelecekte gerçek anlamda laik Müslüman ülke İran olacak. Biz gelecekte İran halkının günümüzde ödemekte olduğu bedeli ödeyeceğiz. Ondan sonra laisizmin kıymetini bileceğiz. İşte bu bedel ödeme din kökenli iç savaşla olacak derdim ama arkadaşlarımdan biri olduğum için kimse pek iplemezdi. Ve hatta iyi ama derlerdi arkadaşlarım: AYM var, TSK var, Danıştay, Yargıtay var.... Zamanla hepsine kendileri gibi düşünenleri  atarlar derdim.
Tamam da biz İran gibi olmayız derlerdi. Tüm okulları imam hatip yaptıklarında, evrim teorisini, cumhuriyet ilkelerini kitaplardan kaldırdıklarında 15 yıl sonra tümümüz değil İran, Arabistan gibi oluruz derdim.
H.H.Korkmazgil'in deyimiyle: Geldik bu güne.
Onlar konuşur AKP yapar oldu.
CHP, başı örtülü devlet memuru olamaz dediğinde "münferit olaydır" dendi.
Günümüzde başı örtülü olmayan memurluğa alınmıyor.
CHP, öğretmenler öğrencileri cuma namazına götürüyor, laikliğe aykırıdır dedi,Münferit olaylardır dendi.
Bütün okullarda mescit zorunlu hale getirildi
CHP, kamuda dinsel simge kullanmak laikliğe aykırıdır dedi, münferit olay dendi.
Tesettürlü Hakim, savcı, polis, subay var şimdi.
CHP askeriyede din ön plana çıkarılmamalı, ast üst ilişkisi bozulur dedi.
Her kuvvet komutanlığının bir imamı oldu.
Gn.Kurmay Başkanı. yatsı namazını kılmıştım, arkasından boğazıma kemer doladılar dedi.
Suriye'deki harekata katılan askerlerin topluca kıldıkları namaz görüntüleri yayınlandı.
Örnekleri uzatmak mümkün. Feto dindar memur, subay, hakim, savcı, milli eğitim müdürü vb. olsun istiyordu, RTE'nin de istedikleri aynıydı. Hepsi oldu ama RTE Feto'ya düşman.
İyi de Türkiye harap olduktan sonra ne fark eder ki?