Osmanlı Şehzadesi Savcı Çelebi ile Bizans Prensi Andronikos.
Sene 1373. Neredeyse “şehir devleti” olarak adlandırılabilecek kadar küçülmüş Roma İmparatorluğu (Bizans), Osmanlı Devleti'nin vassalı (Bağımlı, korunmaya muhtaç.) haline gelmiştir. Vassal efendisine bağlıdır. Efendi gel der gelir, git der gider.
Tarih boyunca sayısız vassal efendi
ilişkisi olmuştur amma hikayemize konu olanı kadar ilginci eminim
olmamıştır. Zira vassal, II.Roma İmparatoru (Bizans) 5.İoannes, efendi ise III.Roma Sultanı (Osmanlı) I.Murat'tır.
I.Murat Anadolu'ya sefer düzenlemiştir. 5.İoannes vassallığın gereği sultanın yanında sefere
katılmıştır. Babalarının merkezden uzaklaşmasını fırsat
bilen Şehzade Savcı Çelebi ile Prens Andronikos anlaşırlar ve
1373 yılının Mayıs ayında biri İstanbul'da biri Edirne'de olmak
üzere babalarını tahttan indirmek amacıyla ayaklanırlar.
Ayaklanmalar süratle bastırılır. I.Murat hiç duraksamadan oğlu
Savcı Çelebi'nin gözlerine mil çektirir.. Aynı işlemi yapmasını
vassali İoannes V.'den talep eder. İoannes oğluna kıyamaz,
gözlerine mil çektirme işlemini biraz hafif tutulmasını
sağlayarak Andronikos'un kör olmasını engeller.
Bu yazıyı okuyanların çoğu tarih
kitaplarında Yarhisar Tekfuru'nun kızı Teodora ile Orhan Gazi'nin
evlendiğini bilirler. Bizans tarihine meraklı olanlar Yarhisar
Tekfuru'nun (Ki o sıralar Roma İmparatoru'dur.) öteki kızı
İrene'nin ortak imparator 5.İoannes ile evlendiğini bilirler.
İşte bizim isyankâr prenslerimizden
biri İmparator Kantakuzenos'un torunu Andronikos, diğeri torununun
oğlu Savcı'dır. Yani isyankârlar teyze çocuklarıdır. I.Murat'ın Babası ile İoannes V. bacanaktır.
Osmanlı Sadrazamı Mahmut Paşa ile Trabzon Rum Devleti İmparatorluk Baş Danışmanı Amuritzes.
Osmanlı Sadrazamı Mahmut Paşa ile Trabzon Rum Devleti İmparatorluk Baş Danışmanı Amuritzes.
Yukarıda anlattığımız olayın üzerinden 88 yıl geçmiştir.. Sene 1461. Fatih
Sultan Mehmet ordusuyla Trabzon kapılarına dayanmıştır. Trabzon
Rum Devleti Kralı David Komnenos teslim olacağını bildirir.
Teslim koşullarını görüşmek üzere sadrazam Mahmut Paşa ile
Komnenos'un sağ kolu ve danışmanı Amuritzes masaya otururlar.
Kimsin, nerelisin, anan kim, baban kim derken anneleri bildik çıkar.
Biraz daha araştırdıklarında anlaşılır ki; Amuritzes'in
teyzesi, Sırp Kralıyla evlenmek üzere Sırbistan'a gönderilen
Trabzon Prensesi'nin nedimesidir. Prensesle
birlikte Sırbistan'a giden nedime orada evlenir, çoluk çocuğa
karışır. Çocuklarından biri Osmanlı'nın Sırbistan'da yaptığı
savaşlardan birinde esir olarak alınır. İstanbul'a getirilen
çocuğa Mahmut adı verilir ve Osmanlı terbiyesiyle büyütülür.
Mahmut'un önü açılır ve sadrazamlığa kadar yükselir.
Amuritsez'le Trabzon'un teslim koşullarını konuşan Mahmut, Amuritzes'in teyze oğlu Mahmut'tur.
Ne diyelim? Dağ dağa kavuşmaz ama
insan insana kavuşur mu? Yoksa ne Osmanlı ne Rum; biz dördüncü
Romalı'yız mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder