THY dış hatlar terminalinde bira içen bir yolcuyla "senin içtiğin içkinin günahı bize yazılıyor" gerekçesiyle tartışan umre adayları arasında çıkan arbedeye müdahale eden polis; kimliğini kontrol ettikten sonra bira içen yolcuyu, "hem Müslümansın hem de umre adaylarının olduğu yerde bira içiyorsun" diyerek fırçalıyorsa...
Bir belediye, camilere 100 metreden yakın tekel bayilerinin ruhsatlarını iptal ediyorsa...
Anadolu'da birçok belediye, süresi biten içki ruhsatlarını yenilemiyorsa ve yeni içki ruhsatı vermiyorsa...
Kamu hizmetlerine yapılan atamalarda, kamu ihalelerinde, liyakata değil de ibadete öncelik tanınıyorsa...
Kanser hastası rektör, bir an önce tam donanımlı bir hastaneye nakledilmesi gerektiği halde, üniversitesini bilmem ne tipi yapılanmaya kapattığı için "Bize izin vermedi, biz de izin vermiyoruz." diyerek yani rahmetlik Erbakan'ın deyişiyle "profesör olarak türbanlıya saygı duymadığı" gerekçesiyle göz göre göre hapishanede ölüme mahkum ediliyorsa...
Yürürlükte olan yasalara aykırı davranan türbanlı öğrencileri saptayıp tutanağa geçiren Profesör; en basit davanın 2 yıl sürdüğü ülkemizde sadece 2 duruşmada yani 2 ayda 2,5 yıl cezaya çarptırılıyorsa..
Yeni yapılan sitelerde okul yerine cami yapılıyorsa...
İlkokul din dersi öğretmenleri din öğretmeyi bırakıp Atatürk'ü karalamaya başlamışsa...
Taksim'deki Atatürk Anıtı'na başka bir yer aranıyorsa...
Tüm dinlere ve mezheplere eşit uzaklıkta olması gereken devlet, ulaşımı zor Çamlıca tepesine cami yapmayı ve kamu kaynaklarını kullanıp ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla teleferik kurmayı planlıyorsa...
Bir akademisyen: Lokalimizde içilen içkinin kokusu beni rahatsız ediyor, içmesinler (İçilen şarap, bira, viski, cin, votka gibi kokusuz içkiler olsa bile.) diyebiliyorsa...
Yürürlükteki yasanın insan haklarına aykırı olduğu iddia edilse bile, yargıtay, yasaya aykırı olarak türbanlı avukatların mahkeme salonuna girmesine onay veriyorsa yani hukukun üstünlüğü değil, din kurallarının üstünlüğü geçerli ise..
Parkta birbiriyle koklaşan gençlere ahlâka aykırı davranıyorsunuz diyebilen polisler varsa..
Bu yönetim biçimine ne ad vereceğiz?
Ama şeriat polisi yok, İyiliği Emret Kötülüğü Yok Et Bakanlığı yok mu diyeceksiniz?
Düşünün bakalım şeriat polisi yok mu? İyiliği Emret Kötülüğü Yok Et Bakanlığı yok mu?
En iyisi yeniden soralım!
Şeriat kaygısı yersiz mi?
Yersiz çünkü, dikilmiş söğütün davası olmaz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder