18 Ekim 2014 Cumartesi

HOMO IŞİDİSMUS

Evrim üzerine yazılmış bir kitabı okurken uyuyakalmıştım. Gece yarısına doğru kapı çalındı. Uykum gözlerimden akıyordu, çocuklar açar deyip uyumaya devam ettim  ama zil bir kez daha öttüğünde kalkıp kapıyı açmak zorunda kaldım.

James Cameron'un Avatar'ını beş kez seyretmemiş olsaydım yüreğim ağzıma gelir ve korkudan ölürdüm kesinlikle. Karşımda kuyruksuz bir Avatar vardı. Gülümseyerek baktı "beni Küçük Prens gönderdi, kendisini ne kadar çok sevdiğini biliyor, Asteroid B612'den sürekli seni izliyor, Homo Işidismus'u anlayamadığının farkında, seni aydınlatmamı rica etti, ben de kalkıp geldim" dedi.

Çaktırmadan evin içine göz attım. Tüm odalar karanlık ortada kimse yoktu. İşaret parmağımı dudaklarımın üzerine götürüp dikine tuttum ve diğer elimle eve davet ettim. Sanki "sessiz olun" diyen hemşire sembolünü biliyormuş gibi usulca içeri girdi. Salonun kapısını kapattım. Küçük Prens Homo Işidismus üzerine ne anlatmanı istedi diye sordum.