2003 yılında yazılmış bir yazı.
Şimdiye kadar;
1-Sürekli geri teknoloji ithal ederek; yurdumuzu, hurda
otomobil mezarlığına çeviren KOÇ
HOLDİNG, AB’ye evet dediği için.
2-Dışarıda yatırım yaparak Türkiye’ye gelir getirmek
yerine; Dupont, Toyota,Danone ve benzeri yabancı kuruluşlarla ortaklık
kurarak, kaynaklarımızın dışarıya
akmasına neden olan; bu kuruluşlardan şutlanırken gıkını çıkaramayan SABANCI HOLDİNG, AB’ye evet dediği için.
3-Dünyaya daha çok üretmek, daha çok satmak, daha çok
para kazanmak üzere geldiğimizi düşünen ve insanları sağmal inek olarak
gören tüm İŞADAMLARI, AB’ye evet dediği
için.
5-Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını her
şeyde önemli saymanın AB ile ilgisi olmayıp, eğitim ve yasal düzenlemelerin
yanında, bürokrasinin keyfi tutumunun yıkılmasıyla ilintili olduğunu halka anlatmayan MEDYA,
AB’ye evet dediği için.
6-Türk Milletini; Luvi,Truva, Hitit, Frig, Lkya, Lidya,
Urartu, Med, Pers, Bizans, Oğuz, Özbek, Acem, Tatar, Türkmen, Kürt, Laz,
Çerkez, Gürcü, Abhaz, Ermeni, Yahudi, Rum ve diğer ırkların; binlerce yıl
içerisinde birbirlerine kaynaşarak
oluşturduklarını bildikleri halde, Kopenhag Kriterleri isimli dayatmada,
azınlık haklarından söz edip Bask’lara, Katalan’lara, Kuzey İrlandalılara,
Korsikalılara ayrı devlet kurmak ve ya mevcut devletlerle birleşmek hakkını tanımayıp, yapmadıkları
şeyleri BİZDEN İSTEYENLER, AB’yi
kurdukları için.
7-200 kişiyle onbin Güney Amerikalıyı nasıl
öldürdüklerini gururla anlatan, Konstantinopolis dedikleri İstanbul’u tarihte bir eşi daha olmayan
vandallıkla* yağma eden, Afrikayı,
Amerikayı, Asyayı sömürerek sermaye biriktiren, 10-12 yaşlarındaki çocukları
maden ocaklarında çalıştıran, düzene muhalif tutuklularını, hapishanelerinde
öldürüp intihar süsü veren, kalkınma süreçlerinde, en acımasız gümrük
duvarlarıyla sanayicilerini koruyanların,
“Demokrasi, İnsan Hakları, Serbest Piyasa Ekonomisi” önermelerine: SİZ
ÖNCE GEÇMİŞİNİZ HESABINI VERİN
diyebilmek için.
Hayır diyordum.
Ama artık değiştim. Hatta gelişerek değiştim(!).
AB’ye de ABD’ye de hayır demeye devam ediyorum ama
gerekçelerim arttı.
1-Topa vurmaktan
başka hiç bir becerileri olmayan bir yığın insana, milli takımlar antrenörlüğü
adı altında akıl almaz ücretler ödeyen Türkiye Futbol Federasyonuna, dur
bakalım! kişi başına düşen ortalama milli geliri beş bin TL olan bir ülkede,
devletin parasını nasıl çar çur edersin diye çıkışmadıkları için.
2-Ağıtlarında dahi geleceğe yönelik iyimser beklentiler
taşıyan Türk Müziğini; içe kapanıklık, perişanlık, karamsarlık öğeleriyle arabeskleştiren Neşet Ertaş’a, milletin içini
karartmaya ne hakkın var! demedikleri için.
3-Yetmişli yılların gençliğini kasıp kavuran Timur
Selçuk’u, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine çağırıp, Timur Bey! baban öldükten sonra bir tek nota
karalamadın! seni ünlü yapan bestelerin, babanın eseri miydi yoksa? diye
sormadıkları için.
4-Yıldırım Gürses’i yargılamadan (Ne de olsa rahmetlik
oldu.), tarihe not düşmek amacıyla.. Osmanlı İmparatorluğunun görkemini temsil
eden Osmanlı Müziğini, Araplaştırmaktaki amacın neydi diye sormadıkları için.
5-Güzelim eserlerini reddetmek istercesine, Anadolu
Rock'unun içine Arap yalellileri
ekleyerek, kendisiyle çelişkiye
düşmeyi başaran Erkin Koray’a, hoop! “bir o yana bir bu yana yatma şaşkın!”
demedikleri için.
6-ABD’de “D” fazla mıdır? yoksa AB’de “D” eksik midir?
Asıl muhatabımız kim? bunu anlayamadığım için.
7-En kötüsü, İngiltere’ye ve onun dolduruşuna gelen ABD’ye, Beatles’ı ve müziğini matah bir
şeymiş gibi sunarak, dünyayı kandırmaya hiç
utanmadınız mı? diye sormadıkları için.
Hayır diyorum.
*Anna Komnena. Alexiad. (Anna Komnena bu vandalizm
nedeniyle onların atalarına “Latin Köpekler” demişti, ama ben
demiyorum.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder