15 Temmuz 2014 Salı

AB’ye Hayır, ABD’ye de!

2003 yılında yazılmış bir yazı.

Şimdiye kadar;

1-Sürekli geri teknoloji ithal ederek; yurdumuzu, hurda otomobil mezarlığına çeviren   KOÇ HOLDİNG,  AB’ye evet dediği için.

2-Dışarıda yatırım yaparak Türkiye’ye gelir getirmek yerine; Dupont, Toyota,Danone ve benzeri yabancı kuruluşlarla ortaklık kurarak,  kaynaklarımızın dışarıya akmasına neden olan; bu kuruluşlardan şutlanırken gıkını çıkaramayan  SABANCI HOLDİNG, AB’ye evet dediği için.

3-Dünyaya daha çok üretmek, daha çok satmak, daha çok para kazanmak üzere geldiğimizi düşünen ve insanları sağmal inek olarak gören  tüm İŞADAMLARI, AB’ye evet dediği için.

5-Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını her şeyde önemli saymanın AB ile ilgisi olmayıp, eğitim ve yasal düzenlemelerin yanında, bürokrasinin keyfi tutumunun yıkılmasıyla   ilintili olduğunu halka anlatmayan MEDYA, AB’ye evet dediği için.

6-Türk Milletini; Luvi,Truva, Hitit, Frig, Lkya, Lidya, Urartu, Med, Pers, Bizans, Oğuz, Özbek, Acem, Tatar, Türkmen, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abhaz, Ermeni, Yahudi, Rum ve diğer ırkların; binlerce yıl içerisinde birbirlerine kaynaşarak  oluşturduklarını bildikleri halde, Kopenhag Kriterleri isimli dayatmada, azınlık haklarından söz edip Bask’lara, Katalan’lara, Kuzey İrlandalılara, Korsikalılara ayrı devlet kurmak ve ya mevcut devletlerle  birleşmek hakkını tanımayıp, yapmadıkları şeyleri  BİZDEN İSTEYENLER, AB’yi kurdukları için.

7-200 kişiyle onbin Güney Amerikalıyı nasıl öldürdüklerini gururla anlatan, Konstantinopolis dedikleri İstanbul’u  tarihte bir eşi daha olmayan vandallıkla*  yağma eden, Afrikayı, Amerikayı, Asyayı sömürerek sermaye biriktiren, 10-12 yaşlarındaki çocukları maden ocaklarında çalıştıran, düzene muhalif tutuklularını, hapishanelerinde öldürüp intihar süsü veren, kalkınma süreçlerinde, en acımasız gümrük duvarlarıyla sanayicilerini koruyanların,  “Demokrasi, İnsan Hakları, Serbest Piyasa Ekonomisi” önermelerine: SİZ ÖNCE GEÇMİŞİNİZ HESABINI VERİN  diyebilmek için.

Hayır diyordum.


Ama artık değiştim. Hatta gelişerek değiştim(!).
AB’ye de ABD’ye de hayır demeye devam ediyorum ama gerekçelerim arttı.

1-Topa  vurmaktan başka hiç bir becerileri olmayan bir yığın insana, milli takımlar antrenörlüğü adı altında akıl almaz ücretler ödeyen Türkiye Futbol Federasyonuna, dur bakalım! kişi başına düşen ortalama milli geliri beş bin TL olan bir ülkede, devletin parasını nasıl çar çur edersin diye çıkışmadıkları  için.

2-Ağıtlarında dahi geleceğe yönelik iyimser beklentiler taşıyan Türk Müziğini; içe kapanıklık, perişanlık, karamsarlık öğeleriyle  arabeskleştiren Neşet Ertaş’a, milletin içini karartmaya ne hakkın var! demedikleri için.

3-Yetmişli yılların gençliğini kasıp kavuran Timur Selçuk’u, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine çağırıp,  Timur Bey! baban öldükten sonra bir tek nota karalamadın! seni ünlü yapan bestelerin, babanın eseri miydi yoksa? diye sormadıkları için.

4-Yıldırım Gürses’i yargılamadan (Ne de olsa rahmetlik oldu.), tarihe not düşmek amacıyla.. Osmanlı İmparatorluğunun görkemini temsil eden Osmanlı Müziğini, Araplaştırmaktaki amacın neydi diye sormadıkları için.

5-Güzelim eserlerini reddetmek istercesine, Anadolu Rock'unun içine Arap yalellileri  ekleyerek,  kendisiyle çelişkiye düşmeyi başaran Erkin Koray’a, hoop! “bir o yana bir bu yana yatma şaşkın!” demedikleri için.

6-ABD’de “D” fazla mıdır? yoksa AB’de “D” eksik midir? Asıl muhatabımız kim? bunu anlayamadığım için.

7-En kötüsü, İngiltere’ye ve onun dolduruşuna gelen  ABD’ye, Beatles’ı ve müziğini matah bir şeymiş gibi sunarak, dünyayı kandırmaya hiç  utanmadınız mı? diye sormadıkları için.
Hayır diyorum.


*Anna Komnena. Alexiad. (Anna Komnena bu vandalizm nedeniyle onların atalarına “Latin Köpekler” demişti, ama ben demiyorum.)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder